11.07.2008 sabahına Erzurum 62 şiddetinde OKS depremi ile uyandı.
Bugüne kadar depremin olacağını önceden haber veren alet henüz icat edilemedi, ama ben Erzurum’da OKS, sonra da SBS depremi yaşanacağını önceden, hem de yaklaşık olarak bir yıl önceden haber verdim. İşte belgeleri… erzurumlu.net’te yayınlanan yazılarımda bir yandan mevcut eğitim sisteminin yanlışlarına değişik açılardan yaklaşarak işaret etmeye çalışırken bir yandan da bu eğitim depremin olacağının haberini vermeye çalışmıştım.
Aşağıda internet adreslerini vereceğim yazılarımda sistemin özürlü olduğunu ve özürlü olmasının da birçok sebepten kaynaklandığını açık açık izah etmiştim. Durum böyle olunca geçen sene iller sıralamasında 57. olan Erzurum, bu sene 62 şiddetinde bir depremle sallandı. Zaten bu özürlü sistemden, nur topu gibi bir netice doğurmasını beklemek, akla ve izana aykırı olurdu. Ve olan oldu, bu çarpık sistem, özürlü bir netice doğurdu.
62 şiddetindeki bu ana sarsıntının bir de artçı sarsıntıları var. Ben bu yazımda, kamuoyunun henüz pek fark etmediği, yalnız ileride mutlaka fark edilecek ve büyük yıkımlara sebep olduğunun farkına varılacak bu artçı sarsıntılar üzerinde duracağım.
Sistemdeki yanlışların bir ülke boyutunda olanları var, bir de sadece Erzurum’a münhasır olanları var. Sistemin çarpıklığının sebepleri üzerinde tekrar uzun uzun açıklamalar yapmak yerine özet hatırlatmalarda bulunup sonra da bu çarpık sistemin doğurduğu özürlü neticeleri örneklemeye çalışacağım.
İlköğretim öğrencilerinin, Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nde; Okul Yerleştirme Puanları, Sınıf Puanlarının belirli bir oranda ortalamalarının alınmasından; Sınıf Puanları da SBS Puanları ile Yıl Sonu başar Puanı ve Davranış Notunun yine belirli bir oranda bileşiminden oluşuyor. Bir diğer deyişle, öğrenciye okulda öğretmenlerin takdir ettiği notla, öğrencinin merkezi sistemle yapılan SBS’den aldığı puanın bileşimi, o öğrencinin ortaöğretime yerleştirilmesinde esas alınan puandır.
İşte ben, değerlendirmenin merkezden yapılmasından dolayı bu yerleştirme puanını oluşturan puanlardan SBS Puanının sonucun objektif olduğunu, yalnız Yıl Sonu Okul Başarı Puanının asla ve kat’a objektif olamayacağını iddia etmiştim. Çünkü bu notu veren öğretmendir. İki ayrı şubenin derslerine aynı öğretmen bile girse, farklı sorular sorsa, soruları ne kadar dengelemeye çalışırsa çalışsın zorluk açısından soruların aynı olması mümkün olamaz. Kaldı ki aynı dersi okutan binlerce öğretmen var. Bu, binlerce farklı değerlendirme demektir. Bu farklılıklara çevre faktörlerini, veli profilinin farklılığını vs. eklersek değerlendirme farklılıkları giderek artacaktır elbette. Yani bir öğrenciye “A” öğretmeni 85 takdir etmişse, aynı öğrenciye “B” öğretmeni 90, “C” öğretmeni belki de 95 takdir edecektir. Peki, böyle bir değerlendirme anlayışının objektifliğinden bahsedebilir miyiz?
İşte bu çarpıklığı Erzurum’dan birkaç öğrencinin 2008 OKS sonuçları ile örnekleyelim. Bu örneklemeyi yaparken öğrencilerin diploma notları ve puanları aynı kalmak kaydıyla sadece isimlerini değiştireceğim.
Öğrenci Diploma Notu TM Puanı MF Puanı
Erol 96,07 479,635 482,220
Birol 96,36 333,589 317,824
Gürol 96,25 260,214 246,237
Erol, Birol ve Gürol’un diploma notları eşit (96.) olduğu halde, mesela Erol ile Gürol’un OKS puanları arasında beş-on puan değil, 235,983 puanlık bir fark var. Peki, bu fark nasıl izah edilebilir? Bu farkın; uygulamanın haklılığını, hakkaniyetliliğini ya da değerlendirmenin objektif olduğunu ispat edebilecek bir izahı olamaz. Bu, doğrudan doğruya çarpık sistemin özürlü neticesidir. Bu durumu ve bu durumun sebeplerini biraz daha müşahhas hale getirebilmek için önce bir soru cümlesi kuralım, sonra da cevap seçenekleri oluşturalım:
SORU) Erol, Birol ve Gürol’un diploma notları nerdeyse birbirinin aynısı olduğu halde, OKS puanları arasındaki farkın sebebi nedir?
A) Erol, OKS’de, önündeki sırada oturan çalışkan öğrenciden kopya çekmiştir.
B) Salonda görevli öğretmen, Erol’a 10, Birol’a da 5 sorunun doğru cevabını vermiştir.
C) Birol, nezle olduğu için, Gürol da sınava yarım saat geç geldiği için sınavları iyi geçmemiştir.
D) Erol’un yerine sınava lise son sınıftaki abisi, Birol’un yerine de lise birinci sınıftaki ablası girmiştir.
E) Gürol’un öğretmenleri, Gürol’a hakkından çok fazla not vermişlerdir.
Bu seçeneklerin sayısını artırmak mümkün. Yalnız, seçenek sayısı ne kadar artarsa artsın doğru cevap değişmeyecektir. Çünkü aklın yolu birdir ve bu sorunun doğru cevabı da “E” seçeneğidir.
Bir başka örnek:
Öğrenci Diploma Notu TM Puanı MF Puanı
Esma 90,96 231,888 222,138
Yosma 98,32 370,662 352,912
Gelelim Esma ve Fatma’ya... Bu öğrencilerden birinin diploma notu 90,96, diğerinin ise 98,32. Yüzlük sistemde, yüze çok yakın notlar bunlar. Yani bu öğrenciler diploma notlarına göre pekiyilik öğrenciler. Gel gör ki bu öğrencilerin OKS puanları, pekiiyilik öğrenci olmadıklarının belgesi. Bu duruma göre, bu öğrencilerin ya diploma notlarında bir anormallik var ya da OKS puanlarında… Bu diploma notu ile OKS puanı farkının sebebini bulabilmek için bir soru cümlesi de bunun için kuralım.
SORU) Esma ve Fatma’nın diploma notlarıyla OKS puanları arasındaki izah edilemez farklılığın sebebi nedir?
A) Esma ve Yosma, OKS günü hasta oldukları için sınavları iyi geçmemiştir.
B) Esma ve Yosma, tahsil yapmak istemedikleri için bilerek OKS sorularına yanlış cevap vermişlerdir.
C) Bu farklılık, OKS sorularının okulda öğretilenlerle ilgisi olmamasından kaynaklanmaktadır.
D) Bu farklılık, diploma notlarının, öğrencilerin gerçek başarısını yansıtmamasından kaynaklanmaktadır.
Eğer bu çarpıklığın örnekleri birkaç tane olsaydı bu sorunun doğru cevabı “A” da olabilirdi, “B” de… “C” seçeneği zaten olamaz; çünkü OKS sorularının, ilköğretim ders müfredatındaki konulardan hazırlandığı aşikâr. “A”, “B” ve “C” seçeneklerini eledik, geriye ne yazık ki “D” seçeneği kaldı. Evet, doğru cevap da maalesef “D” seçeneğidir. Esma, Fatma ve bunların durumunda olan öğrencilerin diploma notlarıyla OKS puanları arasındaki farklılık, sudan sebeplerle bazı okul yöneticileri ile ve bazı öğretmenlerin okullarını başarılı gösterebilmek için sun’i bir başarı ihdas gayretlerinin sonucudur.
İşin garip tarafı, OKS de okul başarı notu, öğrencinin sadece fen lisesi tercihi için önemliydi. Öğrencilerin okullara yerleştirilmelerinde okul başarı puanının ya da diploma notunun hiçbir ehemmiyeti yoktu. Diploma notu, OKS sonuçlarına tesir etmediği halde, bugüne kadar bu kadar uçuk değerlendirmeler yapıldığına göre, bundan sonra vay halimize!..
Oysa SBS ya da Ortaöğretime Geçiş Sisteminde öğrencinin okuldan alacağı Yıl Sonu Başarı Puanının, o öğrencinin okullara yerleştirilmesinde çok büyük bir önemi var. Bu demektir ki bundan sonraki yıllarda okullarda notlar havada uçuşacak. Okullar ya da öğretmenler birbirleriyle kâğıt üzerinde daha yüksek not takdir etme yarışına girecekler. Veliler, çocuklarını okula kayıt yaptıracakları zaman, hangi okulda eğitim-öğretim daha iyi ya da hangi öğretmen daha başarılı diye bir araştırma yapmak yerine, hangi okulda daha bol not veriliyor, hangi öğretmen not vermede daha cömert davranıyor diye araştırma yapacaktır.
Gerek Erzurum’da gerekse yurt çapında bu değerlendirme çarıklığının derhal önüne geçilmesi lazım. Bir okulda, yukarıda örneklediğimiz değerlendirme hatalarının yapılıp yapılmadığını anlamak gayet kolay. Milli Eğitim Bakanlığı ya da il milli eğitim müdürlükleri, her okulun her öğrencisinin diploma notu ya da Yıl Sonu Başarı Puanını ile yine o öğrencinin OKS veya SBS puanını karşılaştırır, aralarında izah edilemez bir fark varsa ve bu durumdaki öğrencilerin sayısı fazla ise demek ki o okulda öğretmenler afakî notlar vermişlerdir. Derhal, ilgililer hakkında soruşturma başlatılmalı ve suçu sabit görülenler cezalandırılmalıdır. Uygulamanın caydırıcı olabilmesi için de soruşturma sonuçları hakkında kamuoyu bilgilendirilmelidir.
Sözün özü, eğer gerekli tedbirler bir an önce alınmazsa bu depremin artçı sarsıntısının seneye 65 şiddetinde olacağını şimdiden söylüyorum. Bu bir kehanet değil, inkâr edilemez bir hakikattır. Benden söylemesi…
Kaynak : Cahit Can //www.cahitcan.com
|